26 Şubat 2010 Cuma

Türkiye’nin ilk Fütürist liselileri

EVLİLİK SAYISI ARTACAK! TEK DÜNYA ÖRGÜTÜ KURULACAK! HERŞEY UZAKTAN KUMANDAYLA BİRBİRİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLECEK! PSİKOLOJİNİN KURALLARI DEĞİŞECEK!

Türkiye’nin ilk Fütürist liselileri

Bu liseliler başka liseliler. Öğrencilik hayatlarını fizik, kimya, edebiyat, psikoloji kitaplarının içine gömülüp ezber yaparak geçirmiyorlar. Geleceği kurguluyorlar. Merkezi Washington DC’de bulunan World Future Society’nin Türkiye temsilcisi ‘Tüm Fütüristler Derneği’nin işbirliğiyle okullarında kurulan Fütüristler Kulübü’nde geleceği nasıl şekillendirebileceklerini öğreniyorlar. Amaçları ise “Tek bir gelecek vardır ve biz de ona doğru gidiyoruz” şeklindeki gelecek algısını değiştirmek.

ÜRÜN DİRİER, urun.dirier@aktuel.com.tr


Pelin bembeyaz gelinliğini denerken çok heyecanlıydı. Ayna karşısında bir orasına bakıyordu bir burasına. Eteğini çekiştirip duruyordu. “Nasıl olmuş? Beli oturmuş mu yoksa biraz bol mu?” gibi yığınla soru soruyordu etrafındakilere. Omuzlarına uzanan ipek gibi saçlarına değişik şekiller verip verip bozuyordu. Saçını nerede yaptırmalıydı acaba? Makyaj istemiyordu, sade bir gelin olmak niyetindeydi. Zaten o kadar güzeldi, öyle pürüzsüz bir cildi vardı ki makyaja ihtiyacı da yoktu. Bu ilk düğünü olmayacaktı gerçi ama yine de çok heyecanlıydı. Hatırlıyordu, 7. düğününde de böyle heyecanlıydı. Yere göğe sığamıyordu. Galiba 14.’sünde de böyleydi ama karıştırıyor da olabilirdi. Ne de olsa bu 22. düğünüydü! Kaç yaşında mıydı? Henüz 25. Yani fiziki olarak! Aslında 154 yaşındaydı ama ne derler bilirsiniz, “Kadınların yaşı sorulmaz.”

Evet, tahmin ettiğiniz gibi bu hikaye, 25 yaşında gösteren 154 yaşındaki bir kadının 22. düğününün hikayesi. Türkiye’nin fütürizm (olumlu gelecek tasarımı) kulübü kuran ilk lisesi Özel Sezin Okulu’nun öğrencileri tarafından yazılan onlarca fütürist senaryodan yalnızca bir tanesi. Tıbbın çok geliştiği, yaşlanmanın neredeyse durduğu, anti-aging yöntemlerinin ve estetik ameliyat tekniklerinin zirve yaptığı, insan ömrünün çok çok uzadığı bir geleceği kurguluyor. Kulüp, merkezi Washington DC’de bulunan World Future Society’nin Türkiye temsilcisi ‘Tüm Fütüristler Derneği’nin işbirliğiyle kurulmuş ve öğrenciler burada geleceği nasıl şekillendirebileceklerini öğreniyorlar. Amaçları ise “Tek bir gelecek vardır ve biz de ona doğru gidiyoruz” şeklindeki gelecek algısını “Geleceği ben şekillendiriyorum” inancıyla yer değiştirmek. Kulüp öğrencileri bu doğrultuda tıp, sağlık ve bilimsel gelişmelerden enerji problemine, eğitimin nasıl olması gerektiğinden geleceğin otomobil ve şehirlerine kadar her alanda beyin fırtınası yapıyor ve istedikleri geleceğe bir hayal penceresi açıyorlar. Bugün yaşadığımız dünyayı da zamanında birileri hayal etmişti çünkü. Öğrencilerin etkileyici hayali senaryolarından bir tanesi de şöyle:


Yıl 2043…

Dünyamız 30 yıl kadar önce, etkileri hala hissedilen bir dizi çevresel felaket
yaşadı. Bu felaketlerin yol açtığı yaraları tedavi etmek ve bir daha benzer felaketler yaşamamak için tüm dünya ülkelerinin katılımıyla ‘Tek Dünya’ örgütü kuruldu. Örgütün 5. dönem konferanslarının ev sahibi ise Türkiye. Türkiye başbakanının yaptığı açılış konuşmasından bir bölüm… “Bugün insan türü, yeryüzünün en kalabalık canlı türüdür ve kalabalıklaştıkça da diğer canlıların yaşam alanı için daha büyük bir tehdit olmaktadır. Ne yazık ki, 30 yıl öncesine kadar dünyamızın sakinlerinden olan Afrika fillerini, imparator penguenleri, mavi balinaları, Bengal kaplanlarını ve yüze yakın kuş ve balık türünü, artık yalnızca ansiklopedilerde ve belgesellerde görebiliyoruz. Ancak buna karşılık kararlı uygulamalarımız sonucunda bugün, 30 yıl öncesine göre yüzde 82 oranında daha az çöp üretmekteyiz ve enerjimizi de atıklardan sağlıyoruz. Şu an kulaklarınızda bulunan ve konuşmaları anında bütün dillere çevirebilen ‘chip’ler, 50 yıl öncesinde bilim kurgu filmlerinde görülebilecek bir fanteziydi. Bir zamanlar yalnızca fotoğraflarını çekebildiğimiz Mars gezegeni, dev cam fanuslar içindeki otelleriyle zengin konuklarını ağırlıyor. Ama ne yazık ki insanlığın evrimi, teknolojinin evrimi kadar hızlı bir gelişme gösteremiyor. Hala insanların birçoğu açlık sorunuyla karşı karşıya. Bizim kurtuluşumuz, ancak bütün dünyanın ve bütün insanlığın kurtuluşuyla gerçekleşecektir.”

Biz de bu kadar güzel ve etkileyici gelecek senaryoları yazan öğrencilerle tanışmak için okullarına gittik ve kulüp öğretmenleri Zeynep Terece eşliğinde yaptıkları beyin fırtınası toplantısına katıldık. Isı yalıtımı yapabilen çeltik samanı evden, kendi enerjisini kendisi üreten karavan evlere, bir dakikada sağlık taraması yapabilen sağlık kabinlerinden dünyadaki tüm okulların derslerine bağlanıp direkt çeviri yapabilen sanal okullara kadar onlarca çılgın fikirle başımızı döndürdüler. Terece, gençliğin sanıldığı gibi umursamaz olmadığını, şaşılacak derecede güzel fikirlerle kendilerini de şaşırttığını söylüyor. Genç fütüristlerden bizim için de gelecek tasarımları yapmalarını rica ettik. Onlar da yaptı…

“Her şey birbirine dönüşebilecek”

Erinç Yılmaz (9. Sınıf): Ben ilköğretimdeyken de bilimsel projelere katılmıştım, bu kulübe de bilimsel proje geliştireceğiz diye katıldım. Ama biz bilimsel proje değil, bilimsel bakış açısı geliştiriyoruz burada. Ben ileride estetik cerrah olmayı istiyorum. Nanoteknolojiye de çok ilgi duyuyorum. Bence ileride nanoteknolojik gelişmeler sayesinde tüm atıkları yeni ürünlere çevirebileceğiz. Örneğin bir sandalyenin masa olmasını istediğimizde, onu yeniden üretim aşamasına sokmamıza, kesip biçmemize gerek kalmayacak. 1000 nanoçiplik bir sandalyeyi atomik parçacıklara ayırarak 1000 nanoçiplik bir masaya dönüştürebileceğiz. Hatta bu uzaktan kumandayla bile yapılabilir belki ve ev eşyalarımızın hepsi çok amaçlı olarak üretilir. Bu çok mantıklı çünkü dünyada kendi kaynaklarını tüketen iki tür var. Biri virüsler, diğeri de insanlar. İnsanlık bundan sonra doğaya zarar vermeyecek, yenilenebilir ürünler üretecektir. Tıpla ilgili olduğum için bu konuda daha da ümit vaad eden gelişmeler olacağına inanıyorum. Örneğin eskiden tırnağı gerekli gördüklerinde olduğu gibi çekerlerdi, şimdi lazerle kesiyorlar ve bu teknik sadece 5 yıl içerisinde gelişti. Burun ameliyatlarında biliyorsunuz ki, kemiği olduğu gibi kırıp sonra yeni şekil veriyorlar. Belki ileride kendi ameliyatımızı kendimiz yapacağız ya da burnumuza enjekte edilen bir sıvıyla, burun kemiği hücrelerimiz kendi kendine istenen şekle girecek. Zaman makinesinin de bize çok uzak olmadığını düşünüyorum. Hatta Einstein’ın aslında zaman makinesinin nasıl yapılacağını bulduğunu ancak çalışma kağıtlarını yırttığı söyleniyor. Bu mümkün bence. Çünkü eğer ışınlanma uygulanıyor olsaydı kanser hastalarının sayısı daha da artardı. Teorik olarak geleceğe ışınlanmak için önce tüm parçalarımızın atomik boyutta bölünmesi ve yeniden toparlanması gerekiyor. Gidiş dalgasında neyle karşılaşacağımız belli olmadığı için kanser gibi hücresel hastalıklar artardı. Bence Einstein bu yüzden kağıtlarını yırttı.

“Freud devri kapanacak, psikoloji güncellenecek”

Funda Çınar (10. Sınıf, TM öğrencisi): Filmlerden de anlaşılacağı üzere insanlar genel olarak hep karamsar, her şeye olumsuz bakıyor. Fütürizm, eğer olumsuzlukları önce kafamızda bitirirsek geleceği olumlu bir hale dönüştürebileceğimizi bize anlatıyor. Ben ileride psikolog olmak istiyorum. Hedefim ise yeni bir psikolojik yaklaşım geliştirmek. Şu anda pek çok psikolojik durum ve rahatsızlık Freud ile açıklanıyor. Zamanında belki bunun bir gerçekliği vardı ama insan psikolojisi de evrilen ve değişen bir şeydir. Artık bilinçaltımızı etkileyen çok başka faktörler var. Dolayısıyla psikolojik kuralların da güncelleneceğini düşünüyorum. Bir de ileride dil sorunun halledilmiş olacağını düşünüyorum. Çünkü şu an benim bir İranlı ile internetten iletişim kuramıyor oluşum çok ilkel. Dil çeviri sorunu olmadan teknolojik ortamda tüm dünyayla konuşabileceğiz ileride bence ve o zaman dünya çok başka bir yere gidecek. Bir öngörüm daha var, o da tarımla ilgili. Artık herkes organik ve hormonsuz beslenmek istiyor. Bence ileride pek çok kişi kendi tarımını kendisi yapacak. Bunun için intansif tarımın yapılabileceği yani dar alanda çok verim alınabilecek balkonlar dizayn edilebilir. Ya da her mahalleye bir tarla kurulabilir.

“4. Dünya Savaşı taş ve sopayla yapılacak”

Ece Özkara (10. Sınıf, Fen öğrencisi): Bana arkadaşlarım ‘karamsarsın’ diyerek kızıyorlar ama ben karamsar değil, fazla gerçekçiyim. Teknoloji hızla ilerliyor ve insanlar buna ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Ve en kötü tarafı da teknoloji geliştikçe insan beyni tembelleşiyor. Yakında insanların yerini robotlar alacak ve insanlar daha da tembelleşecek, mutsuzlaşacak. Çünkü bence çalışmak da bir insan ihtiyacı. Tembelleşen insanın bir süre sonra bence fikirleri de basitleşecek ve insanlık ilkelleşecek. Aslında şu an tüm biliminsanları yok olsa biz basit bir radyo bile yapamayız. Benim tahminim şu ki, insanlar gitgide ilkelleşeceği için 4. Dünya savaşında artık insanlar taşlarla ve sopalarla savaşacaklar.

Selin Ödül (9. Sınıf): Ben mekanikle ilgileniyorum ve Formula1’de otomobil geliştiren bir Türk olmayı kafama koydum. Formula1 yalnızca yarıştan ibaret değildir. Büyük bir teknoloji kullanılıyor orada. Güneş enerjisiyle çalışan otomobil de tasarlamayı planlıyorum.

Büşra Aydın (11. Sınıf, TM öğrencisi): Gelecek deyince aklıma uçan adalar geliyor öncelikle bir de hiçbir şeyin zaman almadığı bir dünya. Seyahat etmek ve yemek yemek çok zaman almamalı. Kimsenin ölmediği bir dünya olsun diyemem çünkü bu da ayrı bir sorun. Herkese yetecek kadar kaynak yok bu dünyada ama en azından insan ömrü 200 yıl olabilir. Bir de tıbbın kopan kolun yerine bir hafta içinde yenisinin çıkacağı kadar ilerleyeceğini öngörüyorum.

Emirhan Gezici (10. Sınıf, Fen öğrencisi): Şu an ışınlama teknolojisi için bir şeyi moleküllerine ayırmayı başardılar ama onları yeniden birleştirme kısmını henüz çözemediler. 15-20 yıl içerisinde bu sorunun da giderileceğini ve ışınlanmanın gerçekleştirilebileceğine inanıyorum.

Tüm Fütüristler Derneği Başkanı Ufuk Tarhan

Fütürizm, genel olarak fantastik, sürrealist, elitist bir yaklaşıma sahip, teknoloji takıntılı ya da yüksek mevki sahibi, uzman kişilerin uğraştığı soyut alanlardan biri olarak görülüyor. Bugünün gerçeklerinden kopuk, para kazanma mecburiyetini anlamayan fantezi bir konu diye de bazen küçümseniyor. Oysa fütürizm, hayatımızla, eğitimimizle, işimizle, yatırımlarımızla, ilişkilerimizle, kısacası her şeyle ilgili ‘gerçekleştirme kalitemizi’ arttırmamızı sağlıyor. Daha iyi bir gelecek oluşturmamıza yardımcı olacak araçlar, bilgiler sunan bir düşünme, gözleme, senaryo kurgulama, planlama, çalışma hali. İşte bunları anlatabilmek için Sezin’deki çalışma çok önemli. Daha lise çağındaki gençler harika senaryolar geliştiriyorlar, hayat amaçlarına göre eğitim, kariyer süreçlerini kurguluyorlar. Şimdiden geleceklerini kendilerinin yapılandırabileceğini anlıyorlar.

Hiç yorum yok: